30 Kasım 2014 Pazar

Geri Döndüm!!!!!!!!!!!

Uzun zamandan beri yoktum, size barış getirdim. Bugün Eminönü'nden kalkan barış vapuru ile ailecek bir boğaz turu yaptık. Sivil toplum kuruluşlarının katkısıyla gerçekleşen bu etkinliğin amacı; Türkiye'de barış sürecine katkıda bulunmak. Babamında üyesi olduğu bu   grubun içinde bir çok meslekten insan vardı. Solda gördüğünüz kız çocuğu benim kardeşim "Güneş Ayşe". O da elinde tuttuğu pankartla barışa destek veriyor. Henüz dört buçuk yaşında olan kardeşim barışın ne kadar önemli olduğunu
yüzündeki ciddiyetle ifade ediyor. Sizde elinizden geldiği kadar barışı destekleyin.Yeni yazılarımda beni takip edin.
Kenan Tahir Ceylan


                                                                                                                                                                                   

6 Aralık 2011 Salı

Günlük

Günlük yazmak yazma alışkanlığını geliştirir. Birinci sınıfta niye günlük yazıyoruz diye merak ediyordum öğretmene sorduğumda ise yazma alışkanlığının gelişmesi için dedi.
Ben eskiden günlük yazmayı hiç sevmezdim ama o zaman kısa kısa yazardım. Öğretmen bana bir az uzun yaz dedi, bende uzun yazmaya  başladım o zaman hiç sıkıcı olmadı . Bence günlük yazmayanlar günlüğe başlasınlar, kısa yazanlarda uzun yazmaya başlasın. Çünkü günlük yazınca içindeki şeyleri bazılarına açıklayamazsın ama oraya yazınca rahatlarsın, günlüğün böyle bir avantajı daha var. Evet, bir daha söylüyorum günlük yazmayanlar günlük yazmaya başlasın, kısa yazanlar da uzun yazmaya başlasın...

5 Aralık 2011 Pazartesi

Yılbaşı

Yılbaşı yaklaşıyor herkes süsleri alıp ağaçları süslesin, yılbaşı sadece bunla kalmaz tabi. Herkes akrabalarına gitsin ve bir evde  toplansın.
Sakın yılbaşında gecesi uyuyim demeyin sakın toplandığınız evde  yılbaşına birlikte girin de bütün yılınız birlikte geçsin. Yılbaşına önem vermek çok önemli bir şey onu  bir bayram gibi görün çünkü yeni bir yıla giriyorsun bu insan için çok önemli bir şey değil mi yani. Yılbaşı çok güzel bir şeydir bunu sakın unutmayın!

Picassohead

Picassohead bir internet sitesi ama öyle sıradan bir internet sitesi değil gendi adamını çizip sergileyin. Sakın benim resmim kötüdür diye çizmemezlik etmeyin çünkü ora da normal çizimleri siz birleştiriyorsunuz, tıpkı Paint programındaki gibi  isterseniz çizmeyin başkalarının da çizimlerine bakabilirsiniz. Bu site tasarım için yapılmış bir site. Çizimler komik olduğu için sizin tasarladığınız resimde komik oluyor. Ve altına bir kısa başlık atabilirsiniz ona ad verip galeride sergilemek sanki dünya sergisinde sergilemek gibi bir şey. Çünkü picassohead dünyaya açık bir sitedir.
Bu benim Ayvalık'da iken Cunda adasında çizdirdiğim karikatür. Biliyorum fazla karikatüre benzemiyor, çünkü komik değil zaten çizende karikatür tipi çiziyordu ama resim komik olmuyor. Böyle daha güzel oluyordu...
Herkes çizen adamın etrafına toplanmış nasıl bir şey çiziyor diye bakıyordu. Yeni gelenler geçerken çizilene bakıp gülüyorlardı. Adam  gerçekten çok güzel çiziyordu. Bir de yardımcısı vardı Komedi Dükkanı'nda gelip gelip terini sildiği gibi o da  arada bir terini siliyordu. Her yerden ışık geliyordu adam için.
Çizdirirken bir az sıkıldım çünkü on-on beş dakika sürüyordu.

20 Ekim 2011 Perşembe

Ailenin Önemi

Ailemizin olduğunu ve yanımızda olması bize güven verir. Erkek çocukların annesine, kız çocukların ise babasına daha çok zaafı vardır. Ama hangi çocuğa sorarsanız sorun hepsi ikisine de seviyorum der.
Bebekler ilk on iki aya kadar annesinin yanından ayrılmaz.
Bir-iki yaşındaki çocuklar bebek olan kardeşini kıskanır. Çünkü bir-iki yaşında çocuk çocukluğunu yaşayamaz bu yüzden kardeşini sevmez. Aile insanın en önemli şeyidir.

8 Ekim 2011 Cumartesi

Mahalle ve Arkadaşlarım

Bizim mahallede bir sürü arkadaşım var. Vural günün yarısını bilgisayarın karşısında geçiriyor. Kemal futbol çok düşkün, iyi de oynuyor. Can abi benden büyük ama yine de beni çok seviyor o da futbolu seviyor ama Kemal kadar değil ama Kemal'den daha iyi oynuyor. Yiğit abi de iyi basket oynuyor, Can abi de iyi oynuyor. Can abi ile Yiğit abi bana çok akıllı olduğumu söylüyorlar. Semi hep doğruları inkar ediyor. Tolga biraz şişman biraz da inat birisi ve her şeye ağlıyor. Aramızda bazen kavgalar olsa da arkadaşlarımı ve mahallemi çok seviyorum.